Osteoporoz hastalığına dikkat!…
Sivas Numune Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı olarak görev yapan Dr. Eren Aslan, Dünya Osteoporoz (Kemik Erimesi) hakkında önemli açıklamalarda bulunarak, sigara ve alkol tüketiminin osteoporoz riskini arttırdığının altını çizdi.
Osteoporoz’un nasıl oluştuğunu anlatan Uzm. Dr. Eren Aslan, “Osteoporoz, kemik dokusunun mineral yoğunluğunun azalması ve yapısının bozulması sonucu oluşan bir hastalıktır. Kemik kırılganlığını ve kırık riskini ciddi şekilde arttırmaktadır. Menopoz sonrası kadınlarda hormonal sebeplerden dolayı sıklıkla görülmekte olup özellikle 75 yaş üzerinde de yaşlanmaya bağlı olarak görülmektedir.” dedi
Sigara ve alkol tüketiminin osteoporoz riskini arttırdığını aktaran Uzm. Dr. Aslan, “Kemik gelişimini olumsuz etkileyen nedenlere bağlı olarak da osteoporoz gelişebilmektedir. Bunların arasında steroid kullanımı, düşük vücut ağırlığı, uzun süre hareketsizlik, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, puberte sorunları, endokrin hastalıklar (diabetes mellitus, tiroid hormon bozuklukları, hiperparatirodizim), malign hastalıklar (lösemi, lenfoma, multipl myelom) ve romatolojik hastalıklar gibi pek çok sebep yer almaktadır. Hastalığın seyri boyunca gelişen kemik kaybı, kırığa neden olana kadar sessizce ilerlemektedir. Osteoporoza bağlı kırıklar genellikle kalça, omurga ve önkolda görülmektedir. Bu kırıklar hafif bir düşme veya çarpma sonrası oluşabilmekte olup ciddi ağrı ve iş kaybına neden olmaktadır. Özellikle yaşlı bireylerde omurgada oluşan kırık sonrası görülen boy kısalması hastalık açısından önemli bir ipucu olmaktadır.” dedi
Osteoporoz tedavisindeki amacın kırıkların önlenmesi olduğunu belirten Uzm. Dr. Aslan, sözlerini şöyle noktaladı; “Osteoporoz tanısında kemik mineral yoğunluğu ölçümü standart tanı yöntemi olarak tercih edilmektedir. Osteoporoz tedavisinde amaç kırıkların oluşmasını engellemektir. İlaç tedavisinin temelinde kemik dokusuna katkıda bulunan kalsiyum ve D vitamini önemli rol oynamakta olup daha ciddi hastalıklarda bifosfonatlar, parathormon, denosumab, selektif östrojen reseptör modülatörleri gibi ilaç grupları yer almaktadır. Osteoporoz tedavisinde ilaç tedavisinin yanı sıra beslenme ve düzenli egzersiz tedavinin temelini oluşturmaktadır. Kalsiyum kaynağı olarak süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzelerin tüketimi önerilmekte olup D vitamini kaynaklarından güneş ışınlarına uygun miktarda maruziyet ve balık tüketimi önerilmektedir. Egzersiz tedavisi, kemik kütlesinin korunmasında etkili olduğu için düzenli olarak yürüme, ağırlık kaldırma, merdiven çıkma gibi ağırlık taşıyıcı egzersizlerin yanında yoga ve pilates gibi denge, direnç ve postür egzersizlerini içeren kas güçlendirici egzersizler yapılmalıdır. Hekimler tarafından aksi belirtilmedikçe hastaların haftada 3 kez en az 30 dakika yürümeleri ve düzenli olarak her gün birkaç dakika sırt ve postür egzersizleri yapmaları önerilir. Ayrıca osteoporozdan korunmada sigaradan uzak durulması ve aşırı alkol alımının önlenmesi gereklidir.”